Sabahattin Ali etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sabahattin Ali etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Nisan 2014 Cumartesi

Sadece Bir Yalnızlık İhtiyacı


351. Gün (Sadece Bir Yalnızlık İhtiyacı)

Bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret falan değil. İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile. Sadece bir yalnızlık ihtiyacı... Öyle günlerim oluyor ki, etrafımda küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum. Taşıp dökülecek kadar kendi kendimi doyurduğumu hissediyorum. 

Kafamda hiçbir şeyle değişilmesi mümkün olmayan muazzam hayaller, bana her şeylerden daha kuvvetli görünen fikirler birbirini kovalıyor. Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birini arıyorum. Bütün bu beynimde geçen şeyleri teker teker uzun uzun anlatacak birini. O zaman ne kadar hazin bir hal aldığımı tasavvur edemezsiniz. 

Kış günü sokağa atılmış üç günlük bir kedi yavrusu gibi kendimi zavallı hissediyorum. Odamdaki
duvarlar birdenbire büyüyüveriyor. Pencerelerin dışındaki şehir ve hayat bir anda, insanı içinde boğacak kadar kudretli ve geniş oluyor. Zannediyorum ki, tasavvuru bile baş döndüren bir süratle hiç durmadan koşup giden bu hayat ve bir avuç toprağın bile doğru dürüst esrarına varamadığımız bu karmaşık dünya beni bir buğday tanesi, bir karıca gibi ezip geçiverecek. Böyle acz içindeyken odamda her şey bana küçüklüğümü ve zavallılığımı haykırıyor. Sokağa fırlıyorum. Bir tek çehre görsem de yanında yürüsem, hiç ses çıkarmadan yürüsem diyorum. Hâlbuki ara sıra karşılaştığım ahbapları görmemezliğe geliyorum. Hiçbiri bana bu anda yardıma çağrılacak kadar yakın görünmüyor. Bilmem beni anlıyor musunuz? 

Sabahattin ALİ / İçimizdeki Şeytan

Renk Kodu: C: 89 M: 100 Y: 0 K: 75


17 Şubat 2014 Pazartesi

“İşte Bu Beni Anlar!” diyordum.

299. Gün ( “İşte Bu Beni Anlar!” diyordum.)

Nasıl beğendim nasıl okurken kendimi kaybettim anlatamam size dostlar. Sakın okumayı ertelemeyin. Okumak için bir dakika bile düşünmeyin. Alın ve kana kana okuyun.





... Bir ruh, ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu... Biz ancak o zaman sahiden yaşamaya, -ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduk. O zaman bütün tereddütler, hicaplar bir tarafa bırakılıyor, ruhlar birbirleriyle kucaklaşmak için, her şeyi çiğneyerek, birbirine koşuyordu. Bütün çekingenliklerim yok olmuştu. Bu kadının karşısında her şeyimi ortaya dökmek, bütün iyi ve fena, kuvvetli ve zayıf taraflarımla, en küçük bir noktayı bile saklamadan, çırçıplak ruhumu onun önüne sermek için sabırsızlanıyordum. Ona söyleyecek ne kadar çok şeylerim vardı... Bunların, bütün ömrünce konuşsam bitmeyeceğini sanıyordum. Çünkü bütün ömrümce susmuş, zihnimden geçen her şey için: “Adam sen de, söyleyip de ne olacak sanki?” demiştim. Eskiden her insan hakkında, hiçbir esasa dayanmadan, fakat o yanılmaz ilk hisse tabi olarak: “İşte bu beni anlar!” diyordum.

...Onun birçok hislerinin, düşüncelerinin benimkilere ne kadar benzediğini gördükçe, aramızdaki yakınlığı daha kuvvetle hissederek seviniyor; fakat onun bir noktada benden ayrıldığını, hakikatleri kendi kendisinden saklamayı, ne pahasına olursa olsun, kendisini aldatmayı asla istemediğini anladığım için korkuyordum. Çünkü müphem bir his bana, kim olursa olsun bir insanı tamamen gördükten ve gördüklerini kendinden saklamadıktan sonra, ona hiçbir zaman büsbütün yaklaşılamayacağını fısıldıyordu.


Hâlbuki ben bu kadar hakikat sever olmak istemiyordum. Hiçbir hakikatin beni ondan uzaklaştırmasına tahammül edemeyeceğimi anlıyordum. Ruhlarımız için en lüzumlu, en kıymetli olan şeyleri birbirimizde bulduktan sonra diğer teferruatı görmemezlikten gelmek, daha doğrusu büyük bir hakikat için küçük hakikatleri feda etmek, daha insanca ve daha insaflı olmaz mıydı?

Sabahattin Ali
Kürk Mantolu Madonna


Formun Üstü
Formun Altı
Formun ÜstüFormun AltıRenk Kodu: C: 0 M: 100 Y: 100 K: 25

9 Ocak 2014 Perşembe

Öyle Günler Gördüm Ki

260. (Öyle Günler Gördüm Ki )

Öyle günler gördüm ki, aydın gökler kararıp 
Bahtım bir bulut gibi üstüme çöker oldu, 
Her gözümü yumunca tanıdık yüzler görüp, 
Hayaller alev alev beynimi yakar oldu. 
Ümitsizlik, gariplik dört tarafımı sarıp 
Yüzüm sırıtsa bile, içim yaş döker oldu. 

Her sabah ilk ışıklar gözlerimi oyardı, 
Uyanan taş duvarlar iniltimi duyardı. 

Öyle günler gördüm ki, duvarlar gelir dile, 
Gözümde canlanırdı eşkiya masalları. 
Varlığımı sarardı, hain bir isteyişle 
Görmediğim yumuşak bir düşmanın elleri 
Kafada çelik gibi fikirler dursa bile 
Kalplerin eksik olmaz böyle zayıf halleri: 

Bazen kendi kendimin elinden kurtulurdum, 
Kalbimi bir çamurda çırpınırken bulurdum. 

Öyle günler gördüm ki, dost dediğim insanlar 
Ben yanına varınca dudağını kıvırdı. 
Bir zamanlar yanımda ağız açmayanlar 
Sırtımı sıvazladı, bana öğüt savurdu. 
Silahsız gördüğüne saldıran kahramanlar 
En alçak tekmelerle beni yere devirdi. 

Ruhum bir heykel gibi düşüp parçalanırdı. 
Bu sesleri duyanlar gülüyorum sanırdı. 

Öyle günler gördüm ki, tabanca şakağımda 
Tasarladım aydınlık dünyayı bırakmayı 
Gönlüm acıklı buldu, en ateşli çağımda 
Sönük bir yıldız gibi boşluklara akmayı 
Tabancanın namlusu ısındı yanağımda, 
Parmağım istemedi tetiğini çekmeyi 

Bir sonbahar yağmuru gibi içim ağlardı 
Bir şeyler fakat beni yaşamağa bağlardı. 

Ey bir tane sevgilim, ben bugün yaşıyorsam 
Sanma ki hayat tatlı, insanlar hoş olmuştur, 
Dağ başında bir kaya gibiyim şöyle dursam 
Etrafım eskisinden daha bomboş olmuştur 
Yalnız sana borçluyum bugün dünyada varsam: 
Seni her andığımda gözlerim yaş olmuştur 

Yaşlar ki bir ırmaktır, dertleri sürür gider, 
Gözyaşları içinde seneler yürür gider. 

Yok olmak isteğiyle kalbim attığı zaman, 
Bana: Yaşa der gibi gülen senin yüzündü. 
Dizlerim bir batakta yorgun yattığı zaman 
Bacaklarıma kuvvet veren senin hızındı. 
Yaşaran gözlerimde, güneş battığı zaman 
Sıcak bir yuva gibi tüten senin dizindi. 

Sen aklıma gelince her şey gülümserdi. 
Ağaçlar şarkı söyler, rüzgâr tatlı eserdi. 

Ey sevgilim, bilirsin benim ne çektiğimi: 
Garip başımın derdi bir yürek taşıyorum. 
Anlarsın niçin uzak yerlere baktığımı: 
İçinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum. 
Görünce gülme sakın çırpınıp aktığımı: 
Ilık ve aydınlık bir denize koşuyorum. 

Sen benim sevgilimsin, sevsen de, sevmesen de, 
Aradığım yerlere benzeyiş buldum sende. 

Formun AltıRenk Kodu: C: 8 M: 76 Y: 21 K: 25