Can Yücel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Can Yücel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Ağustos 2015 Salı

İnsan Ne Okursa Odur

Sevgili dostlar, 

Uzun zamandır okuyorum okuyorum. Kendimi ancak okuduğumda bulabiliyorum. İnsanın yaşam içinde yerini bulabilmesi, maddiyattan uzaklaşarak maneviyat içinde kendi yerini bulması okumakla gerçekleşiyor.

Romanların içinde kaybolmak, kelimelerin kalbinizin derinine sızması, kalbinizle kocaman bir soluk almak ve hepsinden önemlisi de kalan ömrümüzün sakin geçmesini ummak...

Mandıra filozofu tarzı bir hayat sürmek yeni emelim. Bunu başarıp başaramayacağımı zaman gösterecek. Gelelim TOPRAK kitabına... SU romanı beni çok etkilemişti. Dört gözle yeni kitabın çıkmasını bekliyordum. Nihayet çıktı. Edindim ve okudum. 

Ne mi kattı bana? Kalbim kitapta kaldı. Kaman kültüyle ilgili edindiğim yeni bilgilerle evrenden ne kadar uzaklaştığımı bir kere daha anladım. Bunu anlamak aslında düzenin içinde daha zor nefes almama neden oldu.

Kutlu günlerimizin bir bir, biz farkına bile varmadan geçmesi kalbimi çok daha fazla acıtıyor. Bir öğretmen arkadaşım var. Emrah Hoca. Kendisi edebiyat öğretmeni. Bu kış ikimizinde dersinin boş olduğu bir anda sohbet ederken bana bir soru sordu.   "Yaşını ikiyle çarp hocam. Eğer elde edilen sayı seni korkutuyorsa hayatı önemsemek lazım." dedi. 15 yaşında birinin 30 yaşını görmesi ( kazasız belasız devam ederse) mümkün ve geriye daha yaşanacak yıllar var. Ben 38 yaşındayım. Elde edilen sayı kadar ya da bir bu kadar daha yaşayacağımın garantisi var mı? 

Galiba herkes kendine bunu sormalı... Sonuçta hepimizin hayatı bir nefese bakıyor. Hayatı önemseyin ama alıp yanınızda götüremeyeceğinize göre misafir olduğunuzu da asla unutmayın. 

Ne demiş Can YÜCEL:
Anne karnına sığarken, dünyaya neden sığamadığını ve sonunda bir metrekarelik yere sığmak zorunda kalacağını fark etmeli insan ! 

Kitabı anlatmayacağım sadece özünüzü anlamaya yardımcı olacağına eminim. Benim oldu mu ? Kesinlikle oldu. Hatta kana kana içtim. Okuyun dostlar okuyun aydınlığa ancak bu şekilde ulaşacağız. Ne okursak o olacağız.


SABIRSIZLIKLA DİĞERLERİNİ DE BEKLİYORUM.

25 Şubat 2014 Salı

Sadece “Özlersin”

307. Gün (Sadece “Özlersin”.)

Anlamlı anlamlı olduğu kadarda insana dokunan cümleler buldum size...







"Şu evrene bir bakın. Ne muazzam bir canlı ve tertipli, duyarlı ve faal varlıklar kalabalığı! Ama bir de bu canlı varlıkları biraz yakından inceleyin... Birbirlerine karşı ne kadar düşmanca ve yıkıcılar! Kendi mutlulukları içinde yaşayıp gitmek nasıl da yetmiyor hiçbirine!"
David Hume


"Kırk kere söyledim bir daha söylerim Savaşta ve barışta, karada ve denizde, Düşkünlükte ve esenlikte…  Zamanımız apayrı bize göre…
 Yanyana olduk mu; el ele aç kalsak ağlamayız biliyorum."
Turgut Uyar


"Nefeslerle sürüp giden yaşamamız, Bir su kenarına gelir durur; Ekmekten, şaraptan öte nimetler vardır; Yürünmez öyle hep, bazen susulur..."
Can YÜCEL


"Daha doymamışız yaşamasına
Günlerimiz dün bir, bugün iki
Sakın bir şey bırakma yarına
Yarın yok ki."
Özdemir Asaf


Eskiden oturduğun o mahalle var ya orayı özlersin. Çocukluğunu özlersin. Senden gidenleri özlersin. Ölen yakınlarını özlersin. ‘Artık işime yaramaz’ deyip de çöpe attığın ya da birisine verdiğin oyuncaklarını özlersin. Geride bıraktığın insanları özlersin. En kötüsü ne biliyor musun? Özlediklerinin hiçbirisi geri gelmez.
Sadece “Özlersin”...
Sunay Akın

Formun Üstü
Formun Altı
Formun ÜstüFormun AltıFormun ÜstüFormun AltıRenk Kodu: C: 66 M:100 Y: 33 K: 25

18 Ocak 2014 Cumartesi

Gözlerimden Tut Da Ciğerime Kadar Kırgınım!

269. (Gözlerimden Tut Da Ciğerime Kadar Kırgınım!)
 
Bir hayli kırıldım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
Aslında ne sana, ne olanlara…
Kendime kırgınım…
Maziye hiç değil, an'a kırgınım.
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
Dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına…
Bir hayli kırgınım…
Beni ben kırdım oysa,
İyi değil!

Galiba yoruldum,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Kendime kalbimi kanıtlamaktan,
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan,
Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldu.


Can Yücel

Formun Üstü
Formun Altı

Renk Kodu: C: 0 M: 53 Y: 63 K: 24





5 Aralık 2013 Perşembe

Martılar Ki

225. Gün (Martılar Ki)

 Günlerdir kör köstebek nefsimle öyle hırlı 
Ve öylesine harlı ki 
  esrik nefesim 
Bir kibrit tutsam parlayacak. 
Bir sarnıç gemisi diyecekler alev almış 
Boğazın iki yakasından 



oysa bir gaz tenekesiyle bir şişe mavi
Gelişi güzel mi güzel bir ocak 
Suların ortasında sevgili öfkemle benim 
Yanacak bahar erişinceye değin 
Soğuktan morarmış kanatlarını 
  ısıtsın diye martılar 

Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin

Can Yücel

 Renk Kodu: C: 59 M:61  Y: 17 K: 0





Son beş fotoyu bir Burgaz Ada gezisinde ben çektim.:)))




26 Kasım 2013 Salı

Rengârenk

216. Gün (Rengârenk)

Bir yelkenli bayrağı al
- - Mor da olabilir - - 
Almış yaprağına rüzgârı
Rumca bir şarkı patlatıyor
Denizin gözüne gözüne



Mubalâğa lâz oldu vre sevgilim
Aramızda bu yaz
Pontuslarını zaptetmeye birbirimizin
Selvi yeşili serenlerimize

Beğenmediysen o yeşili
- - Nefti mi? Değil. - - 
Camgöbeği olabilir meselâ
Suların pöstekisinde sevişmek için

Mubalâğa yaz oldu bu yaz
İkimiz de ömrümüzün güzünde
Fuzulî'nin dediği Gedây - ı Muhteşemler

Bitkiniz tatlı - işemeden
Böyle böyle deryadil oluyor derya
Derûnumuzdaki...
Uyuyalım mı dedin vre sevgilim?
Gaflet ki, o bayrağı al yelkenliden
- - Mor da olabilir - - 
Dalgalarla dalga geçen geçerken
Kucağımıza atlayan bir lâpindir

Menzilimiz Pontus değil Azrail
Ve önümüz sırf ebabil...
Lâkin o da ölecek bir gün mutlak
Bizcileyin yaşarsa bir yaz

Bunu Rabiş'in camına
Bayrağı al bir yelkenliye yaz !
- - Mor da olabilir ama- - 
Rumca bir şarkı patlataraktan
Ağaran siyaha doğru
Siya siya !..

İki ceset ki aşktan boğulmuş
Kasımpatları gibi patlayan kulaklarıyla
Tozlarından tuzlarından donanmalar kurulmuş
Gidiyorlar Cezayir'i fethe yeni baştan
Biri erkek biri dişi
İki korsan

Güler'le Can...
İkisi de birbirinden alâ
İkisi de mubalâğa !

Şiirin bütün felâketine rağmen
İkisi de yaşıyorlar hâlâ ...
Böylece tekmil oluyor yavaş yavaş
Bütün bir sonbahar...

CAN YÜCEL

Renk Kodu: C: 25 M: 0  Y: 100 K: 13



16 Ağustos 2013 Cuma

Korkar mıyız ?

114. Gün (Korkar mıyız ?)


Bu şiiri ne zaman okusam her satırını uzun uzun düşünürüm. Can Yücel neredeyse hepimizin hayattan beklentilerini o kadar yalın bir dille anlatır ki her seferinde yeniden yeniden hayran kalırız… Yaşımız ilerledikçe yaşamın ne kadar kısa olduğunu aklımızdan geçirir dururuz. Gençken farkında olmadığımız her duygunun farkına varmaya başlarız. Farkındalık seviyemiz arttıkça sorgulamalarımız da artar. Bir yandan hayatta az zamanımız kaldığını derinden hissederken bir yandan da gerçeklerin en keskin yanları ile yüzleşiriz. Korkar mıyız? Hayır. Sadece gerçekliğin çiğ yüzüne yüz çevirememenin huzursuzluğunu yaşarken onunla nasıl mücadele edeceğimizin de yollarını bulmaya çalışırız. Bir seçim yapmamız gerektiğinde de yaşımızın getirdiklerini göz ardı edemediğimiz için en acımasız olanı seçeriz. İşte bu farkındalığın bizi kucakladığı andır…

Ben;
Benden olgun insan isterim karşımda!
Benden dürüst,
En ufak dalgada, 
Arkasını dönmeyecek kadar olgun.
Arkamı döndüğümde, 
Sırtımdan vurmayacak kadar güvenilir.
Bir o kadar cesaretli olmalı.
Yağmurdan ıslanıp,
fırtınadan kaçmamalı.
Ayağı taşa takılınca kayadan korkmamalı.
İşine gelince sevip, 
Zoru görünce bırakmamalı!

CAN YÜCEL
Renk Kodu: C: 59 M: 80 Y: 100 K: 13