333. Gün (Ceza,
Çocuğa Bırakılırsa )
Çok etkileyici bir anket yapılmış ve
sonuçları da oldukça çarpıcı. Nasıl eğitilirsek biz de öyle eğitiyoruz. Dayakla
büyüyen çocuklar kendi çocuklarını da mutlaka dövüyorlarmış, dövmeseler bile
akıllarından mutlaka geçiriyormuş… Aşağıdaki yazıyı ilgiyle okuyacağınızı
umuyorum.
İlkokul
ikinci sınıf öğrencileri, "siz baba olsanız, babanız da çocuğunuz; suç işlediğinde ona ne ceza verirdiniz?"
sualini başarıyla cevaplandırdılar.
(yapılan bu anket ailelerin iç yüzünü,
çocukların muhayyilesini ve kendilerine
verilen cezanın ağırlığını büyük
çıplaklığıyla ortaya koyuyordu.)
"Onu bir topal ata bindiririm. Üstüne
çadır örterim. Çadırın tepesine bir bıçak
asarım. At topalladıkça bıçak kafasına
dokunsun, akıllansın."
Gazeteciler
arasında konuşkanlığıyla tanınan
ve her fırsatta çocuğuna öğütler veren bir babaya, yer değiştirdikleri
takdirde çocuğunun uygulamak istediği
ceza: "Ağzına fermuar dikerim"di.
Annesi
üvey olan bir kız çocuğu "Gezmeye
götürmem", bir sütçünün oğlu "Eşeklerin
yanında yem yesin".
Şiddetli baskı altında tutulan bir çocuk,
"Olmaz, çocuk
da olsa babaya el kalkmaz" diye
cevap
veriyordu.
Okul öğrencilerinin yarısı, gazeteci
ailelerin çocukları, yarısı da çevredeki
gecekondulardan gelen yavrulardı.
Anket, bu iki grup ailedeki görgü ve
eğitim ayrımını bütün çıplaklığıyla
göz önüne seriyordu.
Yaşayış şartları normal olan yavrular:
"İyilikle söylerdim":
"Poposuna usulca vururdum":
"Yemek vermezdim": "İçinde
fare olan tuvalete kapatırdım": "İğne
yaptırırdım": "Denize atardım,
yüzme
biliyor" gibi cezaları babalarına layık görürken…
Gecekondu bölgesinde
oturan çocukların cevapları çok daha
ağırdı: "Bir tencere çorbayı kafasına
geçirirdim": "Ayaklarından tavana
asardım": "Baltayla keserim":
"Kelepçelerim": "Ağaca
bağlar, kırbaçlarım": "Yerim": "Pastırma gibi
doğrarım": "Eşek sudan gelene
kadar döverim":
"Kaynar suyla haşlarım".
Aziz Nesin / Şimdiki Çocuklar Harika
Formun ÜstüFormun AltıFormun ÜstüFormun AltıRenk Kodu: C: 100 M: 0 Y: 11 K: 25