24 Temmuz 2013 Çarşamba

Mırıldandıklarım.

91. Gün (Mırıldandıklarım.)

Kırdın mı incittin mi birilerini
Kimleri kazandım, yitirdiklerim kimler.
Kendimi yeniledim mi yazdıklarımda?
Yeniden düşünmeliyim
Dostluklarımı, ilişkilerimi


Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı
Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
Borçlarımı ödedim mi?
Doğru seçtim mi soruların fiillerini?
Tırnaklarım kesilmiş, dişlerim fırçalanmış, saçlarım taranmış,
giysilerim ütülü, odam düzenli mi?
Geri verdim mi aldıklarımı:
Aşkları, dostlukları, sevgileri, güvenleri, bağları,
Kitaplara, sayfalara, satırlara borcumu ödedim mi?
Yokladım mı duygularımı
Hala sevebiliyor muyum insanları?
Ovmalı gümüşleri, bakırlarımı; cila geçmeli ahşaplarıma
ovmalı umutları
Saklı tutmalı gelecek inancını, yarınları eksik etmemeli ağzımızdan
Ey uzak akrabalarım, üvey aşklarım
Mevsim sonu dostlarım, işporta malı ayrılıklar
Arkadaş ölümleri, dost hançerleri, talan ettiğimiz zulalar
Gece telefonları, ıssız konuşmalar
Mağrur incelikler, vurgun yemiş ilişkiler
Uçurum duygusuyla yaşadığımız hayat ey
O kadar çok anlattım ki
Kendime kaldım anlatmaktan...
Bunaldım kendisiyle boğuşmasını
Başkalarında çözmeye çalışan insanlardan
Usandım sözcük oynamalarından, tılsımlı sıfatlardan,
Ofset duyarlılıklardan
Kaç zamandır duru, yalın, çalışkan, iyi insanlar özlüyorum
"içtenliğin" ya da "dünya görüşünün" kirletmediği
Kendime bir yeni yıl kartı yazarak bunları diliyorum
Aranıp duruyorum adresini yitirdiğim insanları
vitrin camlarına yansıyan yüzlerde
Bilmiyorum kalmış mıdır adresini yüzlerinde taşıyan insanlar
Hala bir umut var mıdır?
Çıkmaz bir sokağa benzeyen bu avare avunması vitrinlerde
Ne çıkmaz sokaktayım ne de mutsuz
Sadece rüzgârlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar
Açık denizlerde nice yolculuklara yelken açarken
Kış güneşinin mutlu ettiği bir kedi gibi mutlu, emin, tasasız
Sere serpe ve keyifli olmak tek isteğim ve dileğim
senin ve benim, yani bizim için...

Murathan MUNGAN


Renk Kodu: C: 60 M: 83 Y: 97 K: 30

4 yorum:

  1. Ben ne zaman yalnız kaldım, bilmiyorum
    her zaman yalnızdım, bunu biliyorum
    büyücü ellerimin kara sanatı yazı
    en çok ben onardım dostlukları, en çok benim elim dikiş tuttu
    bağışlamasız sanarken kendimi
    en çok ben unuttum kalbimin benden sakladıklarını
    tığla içeri çektim takılmış kazakların ipini
    denenmemiş başlangıçları göze aldım,
    hafifletilmiş hasarları, görmezden gelinen enkazı
    mutfağı beklemek hep bana kaldı
    bir şiirden bir romandan bir filmden çıkıp
    her seferinde aydınlık bir inat gibi yeniden karıştım hayata
    hiç el değmemiş gibi yeniden konuk geldim
    odalarınıza, ruhlarınıza
    buraya

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hüzünle karışık bir beğenme sunuyorum yazdıklarına... Ve hoşgeldin...

      Sil

Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...