19 Temmuz 2013 Cuma

Dünya' nın Çevresini Teknesiyle Dolaşan İlk Türk Denizci Sadun Boro

86. Gün (Dünya’nın Çevresini Teknesiyle Dolaşan İlk Türk Denizci Sadun Boro)

Sevgili dostlar, yıllar önce üniversite sınavına hazırlandığım zamanlarda geceleri bir belgesel yayınlanırdı. 1992 yılında  İzmir’in Sığacık koyundan yola çıkan Osman Atasoy’un Dünya seyahatini anlatan “Uzaklar” isimli bu belgeli izlerdim. Osman Atasoy bu seyahatini 1997’de tamamlamıştı. Deliler gibi izlerdim. Uzak diyarları, deniz aşırı yerleri izlemek beni çok ama çok mutlu ederdi. Belgeselde Sadun Boro’ nun adı geçerdi.  Yaptıkları seyahatte onun engin bilgilerinden çok yararlandıklarını anlatırlardı.

Belgeselden o kadar çok etkilenmiştim ki bölüm tercihi yaparken coğrafya bölümünü çok isteyerek zevkle tercih ettiğimi hatırlıyorum. Kazandım ve yıllarca beni etkileyen uzak diyarların anlatıldığı o güzelim bölümde okumaya başladım.

Tam anımsamıyorum ama “Uzaklar” ın dünya seyahatini Gazeteci Necati Zincirkıran kaleme alıyordu. Kendisine bir mektup yazarak belgeseli çok beğendiğimi hatta oldukça da etkilendiğimi yazdım. Coğrafya bölümünü seçmemde de etkili olduğunu belirttim. Kendisi de bana Sadun Boro’ nun dünya seyahatini anlatan “Pupa Yelken” kitabını içine de güzel bir yazı yazarak yollamıştı. O kadar mutlu olmuştum ki size anlatamam. Çok ama çok güzel bir kitaptı. Hala saklarım…

Neyse yıllar sonra Bodrum’ a yerleştim. Bir gün işten eve dönerken Marina da Sadun Boro’ nun yürüdüğünü gördüm. O kadar heyecanlandım ki size anlatamam. Durur muyum hemen yanına gidip kendimi tanıttım ve kendisine bu hikâyeyi anlattım. Benim için kitabının çok ama çok değerli olduğunu ifade ettim. Kendisinin de mutlu olduğunu görmek beni çok daha fazla mutlu etti. Ayaküstü ettiğimiz bu sohbetin güzelliğini hala içimde taşırım.

Kimi zamanlar yine kendisini Bodrum’da yürüyüş yaparken görüyorum ve her zaman olduğu gibi aynı mutluluğu yaşıyorum.

Benim için çok önemli olan Sayın Sadun Boro’ yu sizlere anlatmak istiyorum.

Sadun Boro 1928 yılında İstanbul’da doğmuştur. Dünyanın çevresini teknesiyle dolaşan ilk Türk denizcidir.

Caddebostan kıyılarında büyüdü ve denizciliğe sandalla başladı. Galatasaray Lisesi’nde okudu. 1948’de İngiltere’ye giderek tekstil üzerine eğitim gördü. İngiltere’deki eğitimi sırasında, 1952’de, bir İngiliz ile beraber LING adlı 11 metrelik yelkenli ile 6 ay süren ilk açık deniz Atlantik seyahatini yaptı.

1963’te kendi yelkenlisi Kısmet’i yaptırdı. Kısmet, Salacak’ta Athar Beşpınar'ın atölyesinde kızağa kondu. 1965’te Alman asıllı eşi Oda Boro ile birlikte 10,5 metrelik Kısmet yelkenlisi ile dünya seyahatine çıktı. Kanarya Adalarında aldıkları ve Miço adını verdikleri bir kedi de kendilerine eşlik etti. Seyahat 3 yılda tamamlandı. Hürriyet gazetesi seyahat anılarını tefrika olarak yayınladı. 

1980’den sonra önce Bodrum'da ardından Gökova Körfezi'nde yaşamaktadır. Teknesi Kısmet, İstanbul/Hasköy'deki, eski Haliç tersanesinin olduğu yerde, Rahmi M. Koç müzesinde görülebilir.

Sadun Boro, özellikle Gökova, Göcek, Fethiye gibi güney Ege kıyılarının korunması için çok uğraşmıştır. Özellikle gazete ve dergilerde yayınladığı yazılarla gençlere doğa ve deniz sevgisi aşılamayı amaç edinmiştir. Bir Gökova aşığı olan Sadun Boro' nun Gökova'daki Okluk Koyu'nun ortasına yaptırıp körfeze armağan ettiği Denizkızı heykeli ünlüdür.

Sadun Boro, dünya seyahatinin anılarını Pupa Yelken adlı eserinde de topladı. Bir Hayalin Peşinde, Vira Demir yazarın diğer kitaplarından bazılarıdır.

Aşağıdaki adresten kendisi ile yapılan röportajı okuyabilirsiniz.

Bir kez daha iyi ki coğrafya okumuşum dedim bu yazıyı yazarken.:))

Renk Kodu: C: 67 M: 54 Y: 27 K: 37





Heykelin üzerinde yazan yazı:
 "Bu denizkızı, düşlerini süsleyen cennete erişebilmek için nice engin denizler, ufuklar aştı...
Kıtalar, adalar, koylar dolaştı...Ta ki Gökova' ya ulaşana kadar." Sadun Boro

Koç Müzesi' nde sergilenen Kısmet 

Mutlaka Okumalısınız.

3 yorum:

  1. Güzel bir yazı olmuş :)

    YanıtlaSil
  2. En güzel deniz:
    henüz gidilmemiş olanıdır…
    En güzel çocuk : henüz büyümedi.
    En güzel günlerimiz :
    henüz yaşamadıklarımız.
    Ve sana söylemek istediğim en güzel söz :
    henüz söylememiş olduğum sözdür…
    Nazım Hikmet

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhtesem bir siirdir ve cok severim. Tesekkurler...

      Sil

Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...