11 Temmuz 2016 Pazartesi

Nisan'ın Çocuk Kitapları Blogu Neden Kuruldu?

Sevgili dostlarım,

Uzun bir ayrılıktan sonra yeniden yazıyorum. Çok ama çok zor ve sıkıntılı günler geçirdim. Evlendim. Hamile kaldım ve 1 ay önce erken doğum yapıp 6 aylık bebeğimi kaybettim.

Kızımın adını yaşatmak için bir blog kurdum. Sizlerle bu blogun neden kurulduğunu anlatan yazımı paylaşmak istiyorum.

NİSAN'IN ÇOCUK KİTAPLARI BLOGU NEDEN KURULDU?
Neden mi bu bloğu kurdum? 38 yaşında evlendim. 39 yaşında ise hamile kaldım. 42 yaşında bir beyle 39 yaşında bir bayanın oldukça geç kurdukları bu aileye bir can katılacak olması bizi çok ama çok mutlu etti. Bebeğimizin yaşa bağlı olarak oluşabilecek onlarca riske rağmen sağlıklı olduğunu öğrendiğimizde ise sevinçten havalara uçtuk.  Kendime son derece dikkat ederek hamileliğim 6. Aya kadar geldi. 04.06.2016 tarihinde ağrılarım başladı. 2 hastane (bir tanesi özeldi) 3 kadın doğumcuya hatta 2 kere acile gittiğim halde bu doktorların beni doğru düzgün muayene etmemesi neticesinde 6 ay 5 günlükken bebeğimi normal doğumla dünyaya getirdim. Kızımız Leyla Nisan bu fani dünyada sadece 2 gün yaşayabildi. 06.06.2016 tarihinde kalbine yenik düşerek vefat etti.

Kızım Leyla Nisan burada evime yakın bir yerde Bodrum’un bir köy mezarlığında bir armut ağacının altında yatıyor. Sık sık ziyaretine gidiyorum. Tarif edilemeyen bir acı yaşıyorum. Hamileliğim boyunca hep kendisini hayal ettim. Ona okuyacağım kitapları, ona yapacağım kitaplığı, büyüdüğünde onu istemeye gelecekleri günü, düğününü, mezuniyetlerini… Oysa şimdi bir mezarı ziyaret ediyorum. Çok ama çok can yakıcı…

Bu bloğu ona okuyacağım kitapları, onun okuyacağı kitapları, kitaplığında okunmasa bile duracağı kitapları düşleyerek kurdum. Onun asla okuyamayacağı kitapları olacak şimdi… Onun sahip olabileceği kitapları ben alıp ben okuyacağım. Bu sayede o yukarılardan annesinin bu dünyada onun için bir şeyler yaptığını görecek. Okuduklarımı bu bloğa yazacağım. Bu sayede başka anneler kendi çocuklarına kitap alırken buradan yararlanabilecekler.

O benim çocuğum, kıymetlim. Hiçbir zaman büyüyemeyeceği için sadece çocuk kitapları okuyacağım. Siz bu bloga her girdiğinizde Nisan ismini her okuduğunuz da benim kızım hayat bulacak.

Böylece kızım çok güzel bir şeye, öğretmen olan annesi gibi eğitime hizmet etmiş olacak. Maalesef ki sadece adıyla… Kızım Leyla Nisan seni çok ama çok seviyorum ve her gün daha çok özlüyorum. Sana ancak böyle hayat verebildiğim için ne olur beni bağışla…

Beni okuduğunuz için sonsuz teşekkürler. Kendim, kızım ve babamız adına…

Not: ( Yazım hatası yaparsam şimdiden tüm ziyaretçilerimizden af dilerim. Beni bağışlarsanız çok ama çok mutlu olacağım)

Blog adresim:

İnstagram Hesabım: nisanincocukkitaplari

2 yorum:

  1. öyle büyük bir kayıp ki, aynı duyguları 4 kere yaşadım, instagram danda sizi takip ediyorum, acınızı paylaşmak ne kadar güzel zira ben yapamadım, kimseyle konuşmadım sadece devamlı ağlama krizlerine yakalanıp durdum, başkalarının bebeklerine bakamadım, sevemedim, zira onları kıskandım, hamilelerden nefret ettim, yanlıştı biliyordum ama kendimi frenleyemiyordum, ilk bebeğimi hamileliğimin 8. ayında kaybettim, göbek bağı boynuna dolaştığı için kaybetmiştim, ikinci ve üçüncü ise 4 haftalıklardı ve kalpleri durmuştu, sonuncusi ise 17 haftalıktı küçük bebekler ultrasona her kontrole gittiğimde normal bir sorun yok iyisiniz diye geçiştiriliyordum, sonra kontrole bir gidiyorum kalp atışı yok, hani ilaçlar veriyorlar ya, bebeği doğurtmak onların değimiyle rahim tahliyesi için onların acısı değilde içimdeki acı daha çok canımı yakıyordu, ama Allah ım öyle büyük ve kudretli ki şimdi üç tane çocuğum var, sakın vaz geçmeyin ha bu arada son bebeğimi 40 yaşında doğurdum yaşı takmayın kafaya , sağlıklı olsun yeter ki , acınız derin, kabuk bağlarda ama için için kanar, benim sadece bir bebeğimin mezarı var onuda ziyarete dahi gidemiyorum içim sızlıyor bir kaç kere eşimin zoruyla gittim, ama yapamıyorummm, bakamıyorum mezarına, öyle küçük ve narin ki, yağmur yağdığında üşüdümü diyorum, keşke battaniyesine sarsaydım diyorum, keşke kıyafetlerine sarıp bıraksaydım kara toprağa diyorum, neyse yine ağlıyorum, kabuk bağlayan yaram için için kanıyor işte, üzgünüm, çocuk üzgünüm, üzgünüm anne, üzgünüm,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sizi çok derinden anlıyorum. Bu kayıplar çok canını yakmış anlayabiliyorum.Ben de aynı acıyı taşıyorum ama hayat diyorum çünkü elimden malesef bir şey gelmiyor. İnşallah hayat bize bundan sonra güzellikler sunar. Umarım daha beterlerini yaşamayız. Sevgilerimle...

      Sil

Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...