298. Gün (Kavgayı, Şiiri ve
Seni Çok Seviyorum )
Nasıl güzel nasıl anlamlı dizeler bunlar. O kadar güzel bir gözlemle
yazılmış ki… Çok ama çok beğeneceksiniz. Bu başka bir yürekle bakmak sevdiğine…
Bildiğimizin dışında günümüz bakış açısından oldukça uzak bir bakış açısı.
Eskiden sevmeler daha güzelmiş dostlar… Daha yürek dolusu sevdalar yaşanırmış.
İnsanlar daha yiğitmiş…Yürekler daha temizmiş.
“Silahımsın
başım havalarda gezerim
en yıkık günlerimde bile
atımsın
ölümü çiğnetmedin düşmanıma
karanlıkta kurşun yağarken üstüme
karımsın
dölümü paylaşan tarlamsın benim
kollarımda uyuttuğum geceler seni
göğsüne sığındığım geceler senin
öfkemi bir tabanca gibi denediğim geceler sende
kulaç atmışçasına Kızılırmak'ta
yorulup düştüğüm geceler senden
ve ilk görüyormuşum gibi baktığımda gözlerine
kızıltı sonbaharlar
alabulut yazlar
tren tren yolculuklar
seni ben
ekmek paramız olmadığı günlerde de gördüm, yiğittin
seni ben
korkunun kara tırnaklı titrek elleri
bileklerime bir hayalet gibi sarıldığı günlerde de gördüm, yiğittin
seni ben
zorlayıp o peygamber köşkünün kapılarını
hücreme temiz çamaşır ve sigara ve selam
yolladığın günlerde de gördüm, yiğittin
bir çift ateş karanfil
bir dost kitap
ve bir bardak su gibi beklediğin günler de oldu
hasta yatağımın başucunda yiğittin
soframızda kuş sütü balık yumurtası yoksa da
işçi ellerinin tadı
aydın gözlerinin balı var
ne zaman kekik koksa
gül koksa çamaşırlarım
elma erik ceviz zeytin portakal
anam koksa çamaşırlarım
ucuz çamaşırlarım
ucuz sabunlarda ellerini anımsarım
ellerin
canım karım ellerin
yaban güllerine mısralara pırnallara değen ellerin ellerin
canım karım ellerin
iki taştan bir un eden ellerin
ve Göller Bölgesi'nin gül bahçelerinden
gül toplar gibi haziranda şafakta
çetin kitaplardan bal toplayan ellerin
canına okumuşlar ekmeğimizin
zincire yatırmışlar delikanlı günlerimizi
kan etmişler ellerimizi
kan etmişler düşlerimizi
canım gülüm
kan
gayrı bize ölüm yok
kavgayı
şiiri
ve seni çok seviyorum
Hasan Hüseyin
başım havalarda gezerim
en yıkık günlerimde bile
atımsın
ölümü çiğnetmedin düşmanıma
karanlıkta kurşun yağarken üstüme
karımsın
dölümü paylaşan tarlamsın benim
kollarımda uyuttuğum geceler seni
göğsüne sığındığım geceler senin
öfkemi bir tabanca gibi denediğim geceler sende
kulaç atmışçasına Kızılırmak'ta
yorulup düştüğüm geceler senden
ve ilk görüyormuşum gibi baktığımda gözlerine
kızıltı sonbaharlar
alabulut yazlar
tren tren yolculuklar
seni ben
ekmek paramız olmadığı günlerde de gördüm, yiğittin
seni ben
korkunun kara tırnaklı titrek elleri
bileklerime bir hayalet gibi sarıldığı günlerde de gördüm, yiğittin
seni ben
zorlayıp o peygamber köşkünün kapılarını
hücreme temiz çamaşır ve sigara ve selam
yolladığın günlerde de gördüm, yiğittin
bir çift ateş karanfil
bir dost kitap
ve bir bardak su gibi beklediğin günler de oldu
hasta yatağımın başucunda yiğittin
soframızda kuş sütü balık yumurtası yoksa da
işçi ellerinin tadı
aydın gözlerinin balı var
ne zaman kekik koksa
gül koksa çamaşırlarım
elma erik ceviz zeytin portakal
anam koksa çamaşırlarım
ucuz çamaşırlarım
ucuz sabunlarda ellerini anımsarım
ellerin
canım karım ellerin
yaban güllerine mısralara pırnallara değen ellerin ellerin
canım karım ellerin
iki taştan bir un eden ellerin
ve Göller Bölgesi'nin gül bahçelerinden
gül toplar gibi haziranda şafakta
çetin kitaplardan bal toplayan ellerin
canına okumuşlar ekmeğimizin
zincire yatırmışlar delikanlı günlerimizi
kan etmişler ellerimizi
kan etmişler düşlerimizi
canım gülüm
kan
gayrı bize ölüm yok
kavgayı
şiiri
ve seni çok seviyorum
Hasan Hüseyin
Renk Kodu: C: 74 M: 0 Y: 100 K: 25
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...