4 Mayıs 2013 Cumartesi

Bilerek Susmalara

10. Gün (Bilerek Susmalara)

Mevlana demiş ki;

Anladım ki susmak bir cüsse işi. Derin denizlerin işi. Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar. Anladım ki, derin ve esrarengiz olan her şey susuyor. Anladım ki susan her şey derin ve heybetli!

İki çeşit susmak olduğunu düşünüyorum. Biri gönüllü yani anladığın için susmak diğeri ise susmak zorunda bırakıldığın için konuşmamak. Elbette bu olgunluğa erişmek insanın uzun zamanını alıyor. Eğer ruhunun değişiminde istekliysen o zaman ağır bir sürecin seni beklediğinin farkında olduğunu biliyorsun.

Bu yolculukta en acımasız davrandığın kişi kendin oluyorsun. Aklından geçen her düşüncenin hesabını önce kendine veriyorsun. Bazen çok çirkin yüzleşmelerle baş etmen gerekiyor. Ruhunun çiğ kalmış tarafını ziyaret etmen gerekiyor. Ve bir kere yüzleşmenin ağır bedelini kendine ödettin mi asla eskisi gibi olamıyorsun. Ruhuna yalan söyleyemiyorsun; çünkü artık çiğ taraflarını arayıp bulmanın ya da onu fark etmenin eşiğini çoktan geçmiş oluyorsun. Bu durumda iki davranış sergiliyorsun birinci yolda yolculuğu yarıda bırakıyorsun, düşünmemeye çalışıyorsun ama gerçeği nereye gidersen git yanında götürüyorsun. O zaman kendinden kaçmak yüzleşmeden daha ağır gelmeye başlıyor zamanla. Neden mi? Kendine yalan söylüyorsun ve en acısı da kendine yaptığın kötülüğün farkındasın.

İkinci yolda ise yola çıktım ve devam etmeliyim duygusunun yarattığı karmaşa var. Karşılaştığın her yüzleşme sende hem güç hem de güçsüzlük duygusu yaratıyor. Neden mi? Çünkü yüzleşmeden ya sağ çıkıyorsun ya da çıkamıyorsun. Eğer yüzleşmenin ya da farkında olmanın ruhunda yarattığı temizlenme duygusunu bir kere tadarsan bu seni çok güçlü kılıyor. Hayatta en dürüst davranman gereken kişinin kendin olduğunu bilmenin gücü seni insan yapıyor. Ve işte o zaman susmalara gönüllü olarak teslim ediyorsun kendini.

İşte bu yüzden susmak özellikle de bilerek susmak kendi derinliğine erişmiş kişinin işidir. Benim hala susamadığım yönlerim var. Bazen düşüncelerimin yüzleşmesini yapamıyorum. Yüzleştiğimde çektiğim acı çiğ taraflarımı ortaya döküşümdeki acımasızlık beni üzüyor. O zaman kendime diyorum ki demek ki bununla yüzleşebilmem için öğrenmem gereken yeni bir bilgiye ya da deneyime ihtiyacım var. Demek ki susmanın öğrenmem gereken bir başka aşaması daha var. İşte o yüzden öğrenmekten asla vazgeçmiyorum.

Derim ki dostlar başkasını kandırmak kolaydır çünkü asla gerçeği öğrenemeyebilir ve siz  onunla
yüzleşmek zorunda kalmayabilirsiniz ama ya kendini kandırdığında bunu bile bile yaşamak zannedersem ki kendinize yapabileceğin en büyük kötülüktür.

Bilerek susmaların anlamlı dünyasına adım attığınızda bilin ki ruhunuzun derinliklerinde kendinizi bulmuşsunuzdur.

Kendinizi bulacağınız derinlikte buluşmak dileğiyle…

RENK KODU: C: 0 M: 58 Y: 100 K: 13                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                   

2 yorum:

  1. paylaşımlarınızda çok içtensiniz :) evet kesinlikle hissettiğim bu...
    Güzel günler diliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim.Ruhumda yaşananları yazdım...

      Sil

Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...