14 Mayıs 2013 Salı

Aşkı Anlamak Üzerine


20. Gün (Aşkı Anlamak Üzerine)

Ben bir şair olsaydım eğer,
Cümle cümle vururdum seni…
Her noktasında dururdu kalbin!
Ben bir şair olsaydım eğer,
Öyle bir şiir yazardım ki sana sevgili,
Harflerine asardın kendini…


Aşağıdaki yazıyı okuduğumda aklıma yukarıdaki şiir geldi. Okuduğum her cümlede kalbim durdu mu yoksa delice attı mı bilemedim. Bildiğim tek şey cümle cümle bu yazıya vurulduğumdur.

Aşkı böyle yaşayabilmek, ona böyle bakabilmek kesinlikle onu anlamakla ilgilidir diye düşünüyorum.  Şunu da eklemek gerekir ki önce kendini aşkı anlayacak hale getirmek lazım; çünkü insanların kendi ruhunu tanımadan aşka asla böyle bakamayacağını düşünüyorum. Bu bakışı yakalayabilmek için bizi biz yapan tüm unsurlarımızı tek tek çözümlememiz gerekir. Bu yanmaktan korkmamayı, acı çekilecekse bile buna gönüllü olmayı kapsıyor.

Diyordu ki bir filmde; “Hayat aldığımız nefeslerin toplamı değil, nefesimizi kesen anların toplamıdır.” Ne zaman izledim bilmiyorum ama aklımda kaldı.

Korkularla yola çıkmak yolu tamamlayamayacağının kanıtıdır. Bu da zaten yaşamadığının kanıtı değil midir? Bu yüzden yanmaktan korkmak, yanmaktan daha ağır gelir zamanla insanın ruhuna… Başlarda anlamazsın ama aklının bir köşesinde kalır. “Korkmasaydım ne olurdu?” diye.  Kendini güvenli sularda yüzüyormuş zannedersin ama ruhun bilir korkunun soğuğunda tüm benliğinin üşüdüğünü… Bile bile hayatını teslim etmek korkuya ve yaşanmayan anların gerçeklikten uzak hayaliyle üşümek…

Okuyun şimdi aşkı ve seçiminizi yapın. Ya yanmaktan korkmaya ya da yanmaya, ya üşümeye ya da aşkı yaşamaya…

Mesnevi’den:

Aşığın biri dostunun kapısını çalınca öbürü içeriden:
“Kapımdaki kimdir?” diye seslendi.
Kapıdaki, “Beni tanımadın mı? Ben senin gözü yaşlı aşığınım, haydi kapıyı aç.” dedi.
Ancak ev sahibi bu cevaptan hoşlanmadı ve “Yürü git. Şimdi zamanı değil” diye onu savdı.
Kapıdan döndürülen aşık ayrılık ateşiyle günlerce yanıp yakıldı ve mum gibi eridi. Ne zaman sonra tekrar gelip edeple kapıyı çaldı.

İçeriden, “Kapıdaki kimdir?” diye seslenince dedi ki:
“Kapıdaki yine sensin ey sevgili. Buradaki, senden başkası değil.”
Bunun üzerine sevgili kapıyı açtı ve “ Bir iğne deliğinden iki iplik geçmez, zira iğnenin deliği tektir. Onun gibi bu kapıya da ikilik sığmaz. Mademki sen senlikten geçip ben oldun o halde hoş geldin, buyur” dedi.

RENK KODU: C: 4 M: 0 Y:100 K: 38

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...