Yıllar önce bir yazı
okumuştum. Hıncal Uluç’un yazısıydı bu… Bu akşam eski maillerimi karıştırırken
rastladım ve bir kez daha beğenerek okudum diyebilirim. Mutlaka sizlerle
paylaşmalıyım diye düşündüm… Geçmişin içinde kalmasını istemedim.
"Bütün
kadınların memelerine açgözlülükle baksalar, bütün kadınların salınan
kalçalarından gözlerini ayıramasalar, yeryüzünün bütün kadınlarıyla sevişmek
için azgın bir istek duysalar da, derinlerinde bir yerlerde, önündeki küçük
avlu akşamüstleri sulanan evlerinde, sevdikleri kadınla bir masa kurup birlikte
gülerek yemek yemek, onunla şakalaşmak, güvenle sevmek, her gece aynı kadının
bedenini özlemek, her gece aynı kadının kendisini şaşırtmasının tadını çıkartma
arzusu yatar" diye yazmış, Ahmet Altan geçen hafta Pazar günü
Hürriyet'te..
Emre
de (Aköz) tam bu satırları alıntılayıp, yorumlamış.. "Ahmet Altan
Yaşlanıyor" diye..
Niye?..
Çünkü..
Emre diyor ki..
"Hep
ayni kadını sevmeyi istemek yaşlı bir erkeğin arzusudur. En iyi tahrik edici
yeni bir kadındır lafı boşuna mı edilmiştir. Bir kadınla beraber olduğu andan
itibaren sıkılmaya başlar erkek.. Onu yeni savaşlara, yeni fetihlere, yeni
maceralara sürükleyen genlerine karşı gelemez. Yapmasa da, yapamasa da
yaşlanana dek bunun hayalini kurar.."
Emre'nin
dedikleri doğru ise ben daha 17 yaşımda ihtiyardım, şimdi de her halde
yaşlılıktan ölmüş olmalıyım.
Daha
ilk günden beri hep ayni kadını sevmeyi istedim çünkü.. Hayatımın hiçbir
devresinde iki kadın yan yana olmadı. Biri kesin bitmeden yenisi başlamadı..
Üstelik de terkedilen hep ben olduğum halde..
Eğer
sevdiysen, yürekten sevdiysen, ondan başkasını istemen mümkün değil gibi gelir
bana..
"Bir
kadınla beraber olduğu andan itibaren sıkılmaya başlar erkek.." diyor
Emre..
İşte
orada duralım..
Beraber
olduktan sonraki duygularım, benim için ilişki testi oldu hayatım boyunca..
İnsanları
bir araya getiren şey hoşlanmaktır.. Hoşlanır kur yaparsınız.. Ya orada kalır..
Sonrası arkadaşlık, ya da biter zaten.. Kurunuza karşılık alırsınız, flört
başlar.. Daha sık buluşur olursunuz.. Daha yakınlaşırsınız.. Ya orada kalır..
Sonrası arkadaşlık, ya da biter zaten.. Flört de iyi giderse.. Sonunda birlikte
olursunuz ki, bizim zamanımızda bu çok zor ve enderdi, asıl sınav odur işte..
Yattıktan
sonra yatağında tahammül edemezsin..
Ya
da yattıktan sonra ona sarılıp uyumayı, sabah gene onun öpücükleri ile uyanmayı
istersin..
İşte
aşk bu ikincisidir..
Bu
ikinciyi bulunca da, başkasını aramazsın. Aramana gerek kalmaz..
İlişkiyi
sadece seks olarak tanımlayanlar için, "yeni"nin tahrik edici oluşu
bir yaygın söylenti. Yüzlerce laf, binlerce fıkra üretilmiştir.
Adam
doktordan Viagra almış da hani.. Eve dönerken yolda içmiş.. Eve gelmiş ki,
karısı yok.. Annesine gitmiş.. Doktoru aramış.. "Bu ilacın etkisi ne kadar
sürer" diye.. "Yarına sürmez" demiş doktor.. "Evde hizmetçi
falan yok mu?."
"Hizmetçi
için ilaç lazım değil ki" demiş adam..
Hikayeler
başka, gerçek başkadır..
Seks
denen şey, cinsel ilişkiden ibaret değildir.. Sevişmek, sadece birleşme
değildir.. Zaten eğer özel yetenek ve eğitimli bir porno film yıldızı falan
değilseniz, bu birleşmenin dünya ortalaması 1 ile 3 dakikadır normal erkekte..
Üç
dakika sevişme değil, erkeğin boşalmasıdır sadece..
Sevişme
bir senfonidir.. Doğan, gelişen, ince ince işlenen ve birleşmede kreşendoya
ulaşan bir senfoni..
Seks
kitapları ve uzmanları "ön sevişme" diye çok yanlış bir ad takarlar..
Önü arkası yoktur.. Asıl sevişme, bu "ön" denen şeydir..
Ve
işte bu sevişmede eşlerin birbirlerini hem ruhen, hem de fizyolojik olarak çok
iyi tanımaları esastır..
Ne
zaman, nasıl, nereye yönelecektir dokunmalar, okşamalar?..
Tanımadığınız
bir insan, tanımadığınız bir vücutla bunları bilmenize imkan var mı?..
Cinsellik
en karmaşık yanıdır, yaşamın.. Birini doruklara çıkaran bir dokunuş, bir
başkasını anında söndürür.. Tanımazsanız, nereden bileceksiniz?.
Sevişmek,
tepeleme doldurulmuş bir masaya aç kurtlar gibi saldırmak ve birkaç dakika
içinde ne bulursan tıkınmak değildir..
Sevişmek,
mumlarla loşlaşmış bir masada, en sevdiğiniz şeyleri, saatlere yayarak
yemektir..
"Yeni"
tabii önemlidir. Fark, heyecan, tahrik yaratır. Ama "yeni" ille de
yeni insan değildir. Birbirine aşık, birbirini çok iyi tanıyan iki insan,
sevişmelerine her defasında yenilikler katabilirler. Fantezi alemi sonsuz..
Yeter ki isteyin. Yeter ki düşünün..
Kadını
zerre önemsemeyen, tek hedefi bir an önce boşalıp sigara yakmak olan erkekler
için, giderek tek kadına yönelmek yaşlanmaktır gerçekten..
Ama
onlar zaten yaşamamışlardır ki!.
HINCAL ULUÇ
Renk
Kodu: C: 0 M:36 Y: 80 K: 37
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...