29 Eylül 2013 Pazar

Aşk Üzerine Alıntılar

158. Gün (Aşk Üzerine Alıntılar)

Aşk, gülü dikeniyle avuçlamak; ama kanayan ellerin hesabını gülden sormamaktır.                                
İskender  Pala (Gül Şiirleri)



************************
Barajlar gibidir aşk, bunu biliyorum. Bir zerre suyun sızabileceği bir çatlak bırakırsanız, bu su duvarları yavaş yavaş kemirir ve öyle bir an gelir ki, akıntının gücünü artık kimse denetleyemez. Duvarlar yıkılacak olursa, aşk efendi olarak her şeye el koyar; neyi yapabilirim, neyi yapamam sevdiğim kişiyi yanımda tutabilir miyim gibi sorular artık boşunadır... Aşık olmak denetimi elden kaçırmak demektir.  

Paulo Coelho (Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum, Ağladım)

************************
Bazen onda kendimi görüyorum; "Ne olur, arama artık" diyorum bazen, "Aradıkça kaybedersin, biraz daha sabret, onun aramasını bekle" diyorum... "Uzakta, ulaşılmaz olan sen ol; ne olur, bırak şu telefonu elinden; aradıkça, özledikçe, içini açtıkça, kaybedersin" diyorum, gözlerimdeki yangını gizleyerek, işte böyle söylüyorum... Ama o beni dinlemiyor.    

Cezmi Ersöz  (Derinliğine Kimse Sevgili Olamadı)

************************
Aşk bir tutku.
Nedensiz bir tutku.
Çoğu zaman da kötü bir tutku.
Birinin tümüyle sana ait olmasını istiyorsun ya da senin birine ait olmanı.
Bu sadistçe bir duygu ya da mazoşistçe...
Üstelik bunu delice, sabırsızca istiyorsun, hem de geçici olduğunu bile bile...   
                                                 
Ahmet Ümit (Aşk Köpekliktir)

************************
... Kaldı ki mutluluk nedir?
Mutluluğun aşk olduğunu söylüyorlar. Oysa aşk mutluluk getirmez, hiçbir zaman da getirmemiştir. Tam tersine, sürekli bir kaygı durumudur aşk, bir savaş meydanıdır; kendi kendimize sürekli olarak acaba doğru mu yapıyorum diye sorduğumuz uykusuz gecelerdir. Gerçek aşk, vecd ile ıstıraptan oluşur...   
                                                                                                                                   
Paulo Coelho  (Portobello Cadısı)

************************
Ticari değil, temiz bir çift yüreğin aşk, hayat oyunu. Ölünceye dek, her mevsim karınıza aşık olacağınız bir iş. Ki, benim gibi kadının bakışlarını görenler, onun kocasına her mevsim rol yaparken gerçekten aşık olduğuna inandılar. İşini aşk gibi, aşkını iş gibi sevmek... İnsan dilenciye gönlünden ne koparsa verir, ama işini aşkla yapana gönlünü verir. Dünyanın en güzel oyunu… Kadınınıza işiniz gibi, işinize kadınınız gibi aşık olmak! Yaşlansanız da, kalbiniz hiç soğumadan hep yanık, hep alevli nağmelerle için için yanıp, sonsuza dek tüter! Aşkın oku, Yunus'un dediği gibi, her katı taşı deler geçer!                                                                                     

Nihat Genç (İhtiyar Kemancı)


Renk Kodu: C: 11 M: 51  Y: 18 K: 0

2 yorum:

Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...