6 Ocak 2014 Pazartesi

Ağlayabilir Miyim Gönlüm Müsaadenle

257. (Ağlayabilir Miyim Gönlüm Müsaadenle) 
 “Hayatın merkezine kendimizi koyduğumuz için sanıyoruz ki her şey bizim etrafımızda dönüp duruyor. Hayatın geçişini izleyip duruyoruz aslında… Tek çabamız savrulmamaya çalışmaktan ibaret diye düşünüyorum. Bu yüzden insan olmayı çok abartmadan, yaşadığımız dünyanın ahengine uyarak kalan hayatımızı sürdürmeliyiz. Bunun içinde gerekli olan en önemli unsur hayattan ne istediğini bilmek olmalıdır diye düşünüyorum. Benim çok bir isteğim yok hayattan. Olabildiğinde, anladığım ölçüde bana güzelliklerini sunuyor. İstediğim şey ise kimseye muhtaç olmadan zamanı geldiğinde göçüp gitmek. Kimseye ve en önemlisi de başkasına yük olduğumu kendi yüreğimde hissetmeden geçip gitmek. Dünyayı seviyorum ve iyi ki yaşama şansı bulmuşum. Bundan gayrısı zaten açgözlülük olur galiba. ( Benim için başkasını bilemem.) Hepimizin sağlıklı bir yaşam sürmesi dileğiyle dostlar…”

Ve bu düşüncelerime eşlik edecek olan iki güzel şiir ile yazımı süslemeliyim diye düşünüyorum.

Hayat denizinde, geçip giden bir gemide bulunan kişi, 
karşı kıyılardaki kamışlığı seyrederken, kamışlığın yürüyüp
geçtiğini sanır. Tıpkı bunun gibi dünyadan göçüp 
gidiyoruz da, sanıyoruz ki dünya gidiyor. 


****************************************

Ağlayabilir miyim gönlüm müsaadenle,
Şöyle katıla katıla şimşekli bir gökyüzü gibi?
Günaha batan tüm kirliliğim ile ağlayabilir miyim?
Öylesine ama ölesiye, bu can çıkana kadar bedenden!
Nefsimin nefesi kesilesiye...
Pembe güller mor menekşelere düşesiye...
Sol yanımın ateşi yükselesiye kadar!
Kendi omzumda kimseciklere yük olmadan, 
Ağlayabilir miyim? 

Mevlana

Formun AltıRenk Kodu: C: 96 M: 3 Y: 74 K: 0


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...