13 Aralık 2013 Cuma

Ülkecek Donuyoruz.

233. Gün (Ülkecek Donuyoruz.)


Bu kadar soğuk bir güne ancak bu şiir eşlik edebilir. Ülkem donuyor. Bodrum'da  donuyor. Kar yağsa biraz olsa ayazı kesecek ama bu iklim tipinde yağması zor. Bodrum'un kışı vallahi ağırdır. Bir ayazı vardır. İliklere işler. Eve gitsem de sıcağa teslim olsam dersin. Ne fayda... Evler yazlık bir sisteme (serin tutmaya) göre yapıldığı için ısınmaz ve dondurur. Mesela benim asla ısınmayan bir evim var. Hiçbir şey fayda etmiyor diyebilirim. Klima, elektrikli soba, battaniye, kalın çoraplar vs...  Allah bu soğukları yaşayan herkese kolaylık versin. 


Karlı kayın ormanında
yürüyorum geceleyin.
Efkârlıyım, efkârlıyım,
elini ver, nerde elin?

Ayışığı renginde kar,
keçe çizmelerim ağır.
İçimde çalınan ıslık
beni nereye çağırır?

Memleket mi, yıldızlar mı,
gençliğim mi daha uzak?
Kayınların arasında
bir pencere, sarı, sıcak.

Ben ordan geçerken biri:
"Amca, dese, gir içeri."
Girip yerden selâmlasam
hane içindekileri.

Eski takvim hesabıyle
bu sabah başladı bahar.
Geri geldi Memed'ime
yolladığım oyuncaklar.

Kurulmamış zembereği
küskün duruyor kamyonet,
yüzdüremedi leğende
beyaz kotrasını Memet.

Kar tertemiz, kar kabarık,
yürüyorum yumuşacık.
Dün gece on bir buçukta
ölmüş Berut, tanışırdık.

Bende boz bir halısı var
bir de kitabı, imzalı.
Elden ele geçer kitap,
daha yüz yıl yaşar halı.

Yedi tepeli şehrimde
bıraktım gonca gülümü.
Ne ölümden korkmak ayıp,
ne de düşünmek ölümü.

En acayip gücümüzdür,
kahramanlıktır yaşamak:
Öleceğimizi bilip
öleceğimizi mutlak.

Memleket mi, daha uzak,
gençliğim mi, yıldızlar mı?
Bayramoğlu, Bayramoğlu,
ölümden öte köy var mı?

Geceleyin, karlı kayın
ormanında yürüyorum.
Karanlıkta etrafımı
gündüz gibi görüyorum.

Şimdi şurdan saptım mıydı,
şose, trenyolu, ova.
Yirmi beş kilometreden
pırıl pırıldır Moskova...

Moskova, Peredelkino - 14.03.1956

Nazım Hikmet

Renk Kodu: C: 24 M: 78  Y: 17 K: 0

Çocukluğumda sevdiğim karlı kartpostallarından paylaşayım dedim...







2 yorum:

Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...