311. Gün (Her Yerde Kitaplar!)
Bu kitapla ilgili alıntılar okudum ve okumak için sıraya
koydum. Çok ama çok güzel yorumlar okuduğumu söyleyebilirim dostlar. Aranızda
okuyanlarınız varsa kitap ile ilgili bana bir iki cümle yazarsanız çok sevinirim.
Alıntılardan beğendiğim bir tanesini paylaşmak istedim sizlerle… Bu arada
kitapları ve insan bambaşka dünyalara götürmesini çok seviyorum…
"Hiçbir
insanın benimki gibi bir yüreği yoktur. İnsan yüreği bir çizgidir, oysa benimki
bir daire ve doğru anda, doğru yerde olabilmek gibi sonsuz bir yeteneğim var.
Bunun sonucu olarak insanları hep en iyi ve en kötü anlarında
yakalayabiliyorum. Onların hem çirkinliklerini hem de güzelliklerini görüyorum;
aklıma takılıyor, ikisini birden nasıl barındırabiliyorlar? Yine de kıskandığım
bir yanları var. İnsanlar hiç değilse ölecek kadar sağduyulular…”
"Her yerde
kitaplar! Bütün duvarlar oldukça kalabalık ancak mükemmel sıralanmış raflarla
giydirilmişti. Duvarın boyasını görmek neredeyse mümkün değildi. Siyah,
kırmızı, gri, her renkten kitabın sırtında değişik renkte ve boyada yazılar
vardı. Liesel Meminger'in hayatında gördüğü en güzel şeylerden biriydi.
Hayretle gülümsedi.
Böyle bir oda nasıl olabilirdi! (...)
Gitgide oda küçüldü, ta ki, kitap hırsızı birkaç adımla uzanıp raflara dokunana dek. Tırnaklarının kitapların sırtına değip geçerken çıkarttığı tıkırtı sesini dinleyerek elinin tersini ilk raflarda gezdirdi. Çıkan ses bir çalgı sesi gibiydi ya da koşan ayakların notaları gibi. Peşpeşe raflar boyunca ellerini yarıştırdı. Ve kahkahalar attı. (...)
Kaç kitaba dokunmuştu? Kaç kitabı hissetmişti?
Raflara doğru ilerleyip bu kez daha yavaşça ve elinin içiyle tekrar kitaplara dokundu; avuçlarının içinde her kitabın sırtının oluşturduğu engebeyi hissediyordu. Işıklı bir hüzmeden yayılan parlak hüzmeler gibi büyülü bir histi, kusursuz bir güzellik karşısında duyulan his gibi. Birçok kez neredeyse yerinden çekip çıkaracaktı kitaplardan birini ama düzeni bozmak istemedi. Fazla mükemmeldiler."
Hayretle gülümsedi.
Böyle bir oda nasıl olabilirdi! (...)
Gitgide oda küçüldü, ta ki, kitap hırsızı birkaç adımla uzanıp raflara dokunana dek. Tırnaklarının kitapların sırtına değip geçerken çıkarttığı tıkırtı sesini dinleyerek elinin tersini ilk raflarda gezdirdi. Çıkan ses bir çalgı sesi gibiydi ya da koşan ayakların notaları gibi. Peşpeşe raflar boyunca ellerini yarıştırdı. Ve kahkahalar attı. (...)
Kaç kitaba dokunmuştu? Kaç kitabı hissetmişti?
Raflara doğru ilerleyip bu kez daha yavaşça ve elinin içiyle tekrar kitaplara dokundu; avuçlarının içinde her kitabın sırtının oluşturduğu engebeyi hissediyordu. Işıklı bir hüzmeden yayılan parlak hüzmeler gibi büyülü bir histi, kusursuz bir güzellik karşısında duyulan his gibi. Birçok kez neredeyse yerinden çekip çıkaracaktı kitaplardan birini ama düzeni bozmak istemedi. Fazla mükemmeldiler."
Markus Zusak, Kitap Hırsızı
Renk Kodu: C: 0 M: 70 Y: 100 K: 25
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...