7 Ağustos 2013 Çarşamba

Çile

105. Gün (Çile )

Bir şiir okumuştum yıllar önce ve o kadar beğenmiştim ki anlatamam. Şiir okumayı seviyorum elimden geldiği kadar da okumaya çalışıyorum. Sözcüklerle kurduğum her türlü bağdan mutluluk duyuyorum. Bu yüzden de kelimelerin dünyasında kaybolmayı aslında bir çeşit kendimi bulmak gibi düşünüyorum.

Ahmet Arif’in şiirlerini çok severim ama özellikle şiirlerinin arasında öyle tanımlamalar vardır ki gerçekten de bir anda soluğumun kesilmesine neden olur. Mesela;

Ve sen daha demincek, 
Yıllar da geçse demincek, 
Bıçkılanmış dal gibi ayrı düştüğüm, 
Ömrümün sebebi, ustam, sevgilim…

Ve A. Kadir’in “Çile” şiiri de bunlardan biridir. Hele son iki satırı ayrı düşmeyi bu kadar güzel mi anlatır…

Bizim hiç bir hürriyetimiz yok,
Hiç bir hürriyetimiz,
Ne çalışmak, ne konuşmak, ne sevişmek,
Sen orda bağrına bas dur en büyük çileyi,
Ben burda en büyük çileyi doldurayım,
Ekmeğe muhtaç, hürriyete muhtaç, sana muhtaç.
Sen orda dalından koparılmış bir zerdali gibi dur,
Ben burda zerdalisiz bir dal gibi durayım.


Renk Kodu: C: 43 M: 62 Y: 0 K: 0


4 yorum:

  1. Her iki şiiri de çok severim..ooff yani...hüzün...

    YanıtlaSil
  2. yazını kaçırmışım da
    bugün rastlantı
    tam ahmet arif okurken buldum seni


    Rüya, bütün çektiğimiz.
    Rüya kahrım, rüya zindan.
    Nasıl da yılları buldu,
    Bir mısra boyu maceram...
    Bilmezler nasıl aradık birbirimizi,
    Bilmezler nasıl sevdik,
    İki yitik hasret,
    İki parça can.
    Çatladı yüreği çakmaktaşının,
    Ağıyor gökkuşaklarının serinliğinde
    Çağlardır boğulmuş bir su...
    Ağıyor yeşil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahmet Arif okudukça anlam kazanan ve daha çok sevilen ve sevildikçe daha çok okunmak istenen bir şairdir benim yüreğimde...

      Sil

Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...