Kafka’dan Milena’ya
110. Gün (Kafka’dan Milena’ya)
Kafka’nın Milena'ya
yazdığı mektupları çok severim ve
sizinle de paylaşmak istedim…
“Milena, Milena, Milena….
Adından başka şey yazamıyorum. Yazmalıyım ama! Bugün
şaşkınım, yorgun ve sensizim Milena. (Yarın da yanımda olmayacaksın.) Nasıl
bitik olmayayım? Hastayım diye altı ay dinlen, günlerini hoş geçir diyorlar
bana… Oysa bu süre içinde yalnız dört gün bağışlanıyor! Bu dört günün salı ve pazarından yalnız bir parça,
sabahlarla akşamlar da yok ediliyor üstelik! Tam bir esenliğe kavuşmadımsa suç
bende mi, Milena!? (sol kulağına fısıldıyorum bunları… Güzel bir yorgunluktan
sonra derin bir uykuya dalmışsın… Yoksul
bir yataktayız, sağdan sola dönüyorsun ağır ağır, dudaklarımdan yana…) Yolculuğum nasıl mı geçti? Anlatayım: İstasyonda gazete
bulamayınca sokağa fırladım, sevindim buna da, ama yoktun sen, gitmiştin. İyi,
dedim, böyle olması gerekirdi. Sonra gene trene döndüm, düzüldük yola, gazeteyi
okumaya başladım. Nasıl olması gerekirse, öyleydi her şey… Biraz sonra vazgeçtim okumaktan, sen yoktun artık yanımda…
Yanımdaydın elbet, bunu bütün benliğimle duyuyordum, ama birlikte geçirdiğimiz
o dört günün yakınlığına benzemiyordu bu… Alışmalıydım bu çeşidine. Gene
okumaya başladım: Bahr’ın günlüğünü okuyordum gazetede; Grein’deki bir yeri
anlatıyordu. Bitirdiğimde yazıyı, dışarı baktım, ters yöne giden bir vagonun
üstünde “Grein” yazılıydı! Karşımda oturan biri “Narodni Listy”nin geçen Pazar ki
sayısını okuyordu. Ruzena Jesenska’nın bir yazısı ilişince gözüme, istedim
gazeteyi adamdan; bir göz attım, bıraktım sonra; beni uğurlarken gördüğüm
yüzünü anımsadım da o yüzle oturdum ben de… Unutamayacağım bir doğa olayıydı yüzün istasyonda Milena:
Bulutlardan değil, kendiliğinden gölgelenen bir güneştin sanki. Ne söyleyeyim daha? Kafam ve ellerim dinlemiyor beni. Senin…”
Franz Kafka
Renk Kodu: C:0 M: 100 Y: 7 K: 62
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...