9 Kasım 2013 Cumartesi

Paranoya

199. Gün (Paranoya)

Bir öğrencimin şiirini paylaşacağım sizlerle dostlar. Kelimelerin derinliklerinde yatan anlamları anladığınızda derin bir nefes çekiyorsunuz… Ben çok ama çok beğendim. Fazla söz söylemeyeyim. Kendiniz tanışın kelimeleriyle… Beğeneceğinizi umuyorum…




Paranoya                                                                                                                                              

Sessizlik!
Dinle bak,
Aslında bakmadan dinlesen daha iyi olur
Alışkanlıklarından vazgeçmeni istemem.
Sanki bugün bir şeyler olacak gibi
Güneş yükseliyor
Zaman geçiyor
Geçiyor da bir hayli isteksiz gibi
Fısıldasam kulağına inanmazsın
Bir kez bile kurmadım istediklerimin hayalini
Çünkü biliyorum,
Hiç birinin gelişi kurtarmayacak verdiğim değeri
Senin gibi.
Hay aksi
Görmüyor musun?
Kendi silahıyla vurulmuş işte,
Bir kirpinin ağzına tıkılmış dikenleri.
Bir gülün kırmızısı acıtıyor ellerimi…
Yeter! Gitme vakti
Yatay geçiş yapacağım yürekler arasında.
Bir su gibi akıp gidecek masumiyetim cesaretimle
Cesaretimse aklımın direnişiyle.
Sessizlik dedim!
İşte vakit geliyor,
Gökyüzüne açıp ellerimi dönüyorum alabildiğine.
Alternatif özgürlük diyorum bu eyleme
Özgürlük diyorum kısıtlanıyor mu alternatifle?
Kızıyorum artık.
Korkak yetiştiriyor insanlar kendini!
Ben kendimi ayrı tutacağım.
İlk beşin ağırlığıyla çömelen hislerime karşılık
Yakalanan bakışlarımla kaybettiğim bahislerim var
Yine de korkmuyorum.
Korkmasam ne olacak sanmıştım ki?
Ahhhhh
Çığlığı basıyorlar adınla
Neredeyse duyamıyorum
Böyle az geliyorsun kulağa
Böyle az geliyorsun bana
Hatta gelmiyorsun yenilip korkuna
Sensiz kalıyor havadislerim.
Uzat desem uzanmıyor ellerin
Sen de farklı değilsin.
Susma artık önemi yok.
Gerisi hep aynı çünkü
Bundan işte benim aradığımı bulamayışım
Bundan işte korkarak versem de elimi, kolumu hiç kaptırmayışım.

DAMLA TAŞKIN

Sayfasını ziyaret edebilirsiniz.



Renk Kodu: C: 69 M: 29  Y: 0 K: 0


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...