29 Nisan 2013 Pazartesi

Sabah Uyanamayan B Tipi Toplum Üzerine

     5.     Gün ( Sabah Uyanamayan B Toplum Üzerine)

İÇ ZAMANIMI ÖNEMSİYORUM…

Her pazartesi yaşanan şey (aslında her sabah) yine gerçekleşti. Nefret ede ede yataktan çıktım ve hazırlandım. Ben sabah kalkıp apar topar evden çıkan insanlardanım. Başlarda özenmiştim erken kalkıp kahvaltı eden, haberleri dinleyen, belki de sabah kahvesini içip evden çıkan insanlara… Ben bir kere deneyeyim dedim ama durumum daha içler acısı olmuş koltukta uyuya kalmıştım. O günden sonra anladım ki ben o tip insanlardan değilim. Bu yüzden tam bir şok dalgası yaşayıp sokakta servisi beklerken ayılıyorum. Azıcık evde oyalanmaya kalksam asla işe gidemeyecekmişim gibi geliyor. Aranızda mutlaka benim gibi birileri olduğunu biliyorum. Bir keresinde bir yazı okumuştum. Danimarka da benim gibi sabah algısı kapalı olan insanlar bir araya gelmişler. Hatta bir internet sayfaları bile var. İstekleri esnek saatlerde çalışmak yani en verimli saatler de çalışmak. Mesela o zaman ben kesinlikle işe geç gidip geceye kadar çalışan biri olurdum. Danimarka’da bu insanlara B tipi insanlar ya da B- Toplum diyorlar. Hatta Harvard Üniversitesi'nde bu konu ile ilgili araştırmalar yapılıyormuş. Bu grubun adresini paylaşıyorum: http://www.b-society.org/


Saatlerin bu şekilde esnemesi için devlete baskı yapıyorlarmış doğru anımsıyorsam. Bizde kendi ülkemizde bir grup kurup bu insanlara katılalım bence… Sürekli olarak insanlara olayın erken yatan erken kalkar gibi bir durum olmadığını anlatmaktan yoruldum. Ben B tipi insanım bu kadar açık. Biyolojik saatim farklı çalışıyor. Yani İÇ ZAMANIMI önemsiyorum…

Tekleştirme üzerine kurulu bir toplum kurma isteği apaçık ortada…  Farklı bir davranış (toplumsal normlardan uzak) sergilediğinde ( Kime göre farklı değil mi?) hemen dikiliyorlar insanın karşısına. Ben kesinlikle yarasa tipiyim bunu anladım. Evde olduğum zamanlarda hele de ertesi gün tatilse mutlaka geç yatıyorum. O saatteki sessizlik beni mutlu ediyor. Asla çok ışık yakmıyorum. Kırklık bir ampulle yaşıyorum. Mutfağa gittiğimde bile karanlıkta yapabiliyorum işimi. Gündüzleri perdelerim kapalı duruyor. Odanın içini dolduran çiğ güneş ışığı beni yoruyor. Perdeler kapalı iken içerisi daha yumuşak bir aydınlığa sahip… Bir kere bunu anlattım güneş girmeyen eve doktor girmez dediler. Hala anlamıyorlar evime güneş giriyor sadece daha naif ışıkla… Neyse artık anlamalarını beklemiyorum…

Çalışmakla ilgili herhangi bir sorunum yok ama iş erken kalkmak olduğunda zorlanıyorum. Neyse şimdilik yapacak bir şey yok. Çalışmak ve para kazanmak zorundayım. Yoksa bu küçük ama masrafları büyük evimin ayakta kalmasını kim sağlayacak? Herkese yarın iyi mesailer diliyorum.:))

RENK KODU: C: 4 M: 6 Y: 100 K: 0                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                  

5 yorum:

  1. Cok guzel bir yazi bence de aynilastirilmadiktan usanmadik mi artik?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onlar değil ama biz usandık aynı kefeye konmaktan...

      Sil
  2. aaa birileri beni anlatmış. "Erken yatar erken kalkar" lafına sinir olduğum kadar hiçbirşeye sinir olmuyorumdur. Cumartesi gecesi 4-5 e kadar film izliyorum sabah 9-10 gibi uyanabiliyorum. Ama kimse bana 10da yat sabah 6-7de kalk demesin lütfen:( Yalnız değilsiniz efendim; ben de varım : )

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim gibi birileri olduğunu bilmek çok güzel güzel. Kendimi sabahları yorgun hissettiğim kadar hiç bir zaman yorgun hissetmiyorum...:)))

      Sil
  3. Nasıl ki insanların kan grupları farklı ise çalışma , öğrenme verimliliklerinin veya verimlilik zamanlarının farklı olabileceğine inanıyorum. Buna göre hazırlanacak programlarının da faydalı olacağı kanaatindeyim.

    YanıtlaSil

Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...