Sevgili dostlarım,
Uzun zamandır blogum ile ilgilenemedim.
Bildiğiniz gibi okullar açıldı. Güzel ve yalnız ülkemin çocuklarını okutmakla
uğraşıyorum. İlk sınavları yaptım. Yeni kitaplar okudum. Kendime zaman ayırdım.
Bodrum’u soracak olursanız çok bir değişiklik
yok. Havalar hala tam anlamıyla soğumadı. Ben görmedim ama hala denize
girenlerin olduğunu söylemekteler. Ben onların yalancısıyım. Yağmur yağdığı zaman bardaktan boşalırcasına
yağdığı için sellenmeler meydana geliyor. Bunun dışında Bodrum’da her şey
yolunda…
Benim neler yaptığıma gelecek olursak.
Çocuk kitapları okumaya hız vermeyi düşünüyorum. Bu konuyu oldukça kenara
ittiğimi söyleyebilirim. Okul için okumam gereken neredeyse 10 tane kitap var.
Yavaş yavaş başladım. Bu kitapların neler olduğundan kısaca bahsedeyim.
· Demiryolundan Petrole Chester Projesi
· Cumhuriyetin İktisat Tarihi
· Türkiye’de geri kalmışlığın tarihi
· İlk Sanayi Devrimi
Anlayacağınız okuyacak onlarca kitap ve
araştırılacak onlarca konu var. Elbette ki sadece bunlarla ilgilenmiyorum. İki
farklı el uğraşı ile de uğraşıyorum. Bugün sadece bir tanesinden bahsedeceğim.
Diğerini ise bir başka yazımda değineceğim.
Amigurumi, Japon kökenli bir kelime olup
Ami (tığ veya şiş ile yapılmış) ve nuigurumi (içi doldurulmuş oyuncak )
kelimelerinden türeyen örgü ören bayanların da iyi bildiği sık iğne tekniğinin
oyuncağa uyarlanmış halidir.
Türk elişi sanatlarında kullanılan sık iğne amigurumideki en önemli tekniktir. Kullanılan malzemeler ise tığ, ip ve güvenlik kilitli amigurumi gözlerdir. Amigurumi gözlerinin en önemli özelliği ise takıldıkları yerden bir daha asla çıkmamaları ve %100 güvenilir olmalarıdır ama ben pek tercih etmiyorum. Oyuncakların gözlerini de yine iplikle yapıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...